21 Mart 2023 Salı

Tutarsızlık Üzerine

 

“Onlar hâlâ Kur’ân’ı iyice düşünmüyorlar mı?. Eğer o, Allah’tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı” (Nîsâ 82).

 

Âyetin dediği gibi, İslâm’da hiç-bir tutarsızlık ve hiç-bir çelişki yoktur. Tutarsızlık ve çelişki gibi görünen şeyler, îman ve takvâ zayıflığından kaynaklanan yanılsamalardır. İslâm sünnetullaha, fıtrata, doğal ve normâl olana aykırı değildir ki bir tutarsızlık olsun. Fakat modern olanla çelişir. Çünkü modern olan doğala, normâle ve fıtrata aykırı bir sistemdir. A-normal olan her-şey modernizmde toplanmıştır. Orada hiç-bir şey normâl yolunda gitmez. Her-şey extrem olarak her-şey uçlarda yaşanır. Her-şey kışkırtılmıştır; hız aşırıdır, yeme-içme-giyme-gezme aşırıdır, üretim-tüketim aşırıdır. Öldürmede de aşırı gidilir bu yüzden. Şirk, küfür, adâletsizlik ve dolayısıyla zulüm aşırıdır. Kısaca ne kadar doğal, normâl ve fıtrî olan varsa tam tersine olarak bir aşırılık gözükür. Böyle olunca da mecbûren her-şeyde bir tutarsızlık vardır. Modernizm bir tutarsızlık uygarlığıdır. Modernizm bu tutarsızlıkları aşmaya çalışır ama tutarsızlığı aşmak için de başka tutarsızlıkları kullanır ve böylece tutarsızlığın tutarsızlığı ortaya çıkar.

 

İslâm’da tutarsızlık yoktur olamaz. Kur’ân Allah’tan olduğu için bir çelişki ve tutarsızlık içermesi söz-konusu değildir. Peygamberler de vahyin örnekliğini en güzel şekilde yapmışlar ve bir tutarsızlık göstermemişlerdir. İslâm ilimde olduğu gibi amelde de tutarsız değildir.

 

İslâm; îman, ilim ve amel-eylem dînidir. Sâdece îman, sâdece ilim yada sâdece amel-eylem dîni değildir. Aksi-hâlde tutarsız olurdu. Modern müslümanların kimi sâdece îman etmeyi yeterli bulurken, bir kısmı sâdece ilimle meşgûl olmakta, diğerleri de sâdece eylemde bulunmaktadırlar. Hepsi de eksiktir ve dolayısıyla tutarsızlığa sürüklenirler. Tutarlı olması için îman, ilim ve amel-eylem birlikte olmalıdır. İslâm’ın tutarlılığı böylece açığa çıkar.

 

Para kazanmanın en yüce değer olduğu bir dünyâda hiç-bir şeye îtirâz edemezsiniz. Zîrâ tutarsız olur.Çünkü îtirâz ettiğiniz şey sizin para kazandığınız şeydir. Hem tümüyle para kazanmaya kitlenmiş olacaksınız hem de Allah’tan, dînden, adâletten ve ahlâktan bahsedeceksiniz, bu mümkün değildir. Bir gönülde iki sevgiliye yer olmaz. Hz. Îsâ’nın dediği gibi; iki şeye birden kulluk edemezsiniz, ya Tanrıya yada “mamon”a (para) kulluk edebilirsiniz. İkisine birlikte kulluk etmeniz büyük tutarsızlık olur” der. Bu olacak şey değildir ve böyle bir davranış bâriz bir tutarsızlık olur. Çünkü zâten adâletsizlik ve ahlâksızlık, paraya, mala-mülke aşırı kapılmanın bir sonucudur.

 

Kapitâlizm, Komünizm, Sosyâlizm vs. tüm beşerî ideolojiler sonuçta aynı yerde ve şeyde birleşirler: Madde-merkezlilik. Bu nedenle kapitâlizme karşı Komünizm’i veyâ Sosyâlizm’i savunmak yada Faşizm’e karşı muhâfazakârlığı savunmak, yâhut da krallığa karşı Cumhûriyet’i ve Demokrasi’yi savunmak boş iştir. Çünkü netîcede bunların hepsinin ortak savunduğu bir şey vardır: Madde-merkezlilik ve beşerin hâkimiyeti. Bunların karşısında uzak-doğu dinlerinde görüldüğü gibi maddeyi tümden terk-edip mânâyı savunanlar da vardır ki tersinden aynı yanlış yapılır. Bunların tek istisnâsı İslâm’dır. İslâm hem Din hem de Dünyâ’dır. Âhiret-merkezli Dünyâ’dır. Allah, din, kitap ve Peygamber merkezli bir dünyâ-hayâtı öngörürü ve böylece tutarsızlıktan kurtulur. Aksi-hâlde dediğimiz gibi tutarsızlık kaçınılmaz olur.

 

Küresel gücün ABD’den Çin’e kaymasından medet beklemek de bunun gibidir ve tutarsızdır. Çünkü Çin de madde-merkezlidir, zâlimdir ve bu nedenle olacak olan şey zulmün batı’dan doğu’ya kaymasından başkası olmayacaktır. O hâlde ABD’nin etkisinin azalıp ve bitip Çin’in yükselmesine sevinmek yada bundan medet ummak tutarsızlıktır. İnsanlık târih boyunca bu tutarsızlıkla mâlûl olmuştur.

 

Partiler için de geçerlidir bu. CHP, AKP, MHP ve diğerleri arasındaki mücâdele esastan değil usûldendir. Aralarındaki çekişme  bir çıkar çatışmasıdır ve “malı sen mi götürcen ben mi götürcem kavgası”ndan başka bir şey değildir. Çünkü netîcede CHP de AKP de ve diğerleri de, demokratik parti olmalarından ve Türkiye Cumhûriyeti’nin temel kânunlarına ve Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına sıkı-sıkıya bağlıdırlar ve zâten bağlı olmak zorundadırlar. Değişmez temel kuralları olan anayasaya uymak zorundadırlar. O hâlde aralarında fark olduğunu düşünmek tutarsızlıktır. AKP’nin gidip yerine CHP geldiğinde iyi olacağı, yada CHP’nin gidip yerine AKP’nin gelmesinin genel anlamda iyi olacağını beklemek tutarsızlıktır. Çünkü başa kim gelirse-gelsin temel konularda aynı şeyi yapacaklardır ve yapmak zorundadırlar. Çünkü aslında her zaman batı değerleri ve Atatürk ilke ve inkılapları hâkim olacaktır (CHP bu ilkelerin hâkim olmasında samîmi ise hiç korkmasın, bir şey olmaz) ve kim gelirse-gelsin küfür, şirk, adâletsizlik, ahlâksızlık ve dolayısı ile zulüm devâm edecek ve hattâ artacaktır. Zâten geriye doğru bakıldığında bu çok net olarak görülmektedir. 80 yaşındaki kişinin hayâtında hayâtı boyunca esastan bir değişiklik olmamıştır. O hâlde partili olmak, bunun kavgasını vermek “biz geldiğimizde her-şey iyi ve güzel olacak” demek tutarsızlıktır.

 

ABD’deki Cumhuriyetçiler ile Demokratların farklı olduğunu sanmak ve birinden birinin taraftarı olmak tutarsızlıktır. Aslında Amerikalılar küresel güçlerin dayattığı iki adaydan birini seçmek zorunda bırakılırlar.

 

Sporun tüm alanları netîcede “spor” temelinde birleşirler. Futbol da spordur. O yüzden FB, GS, BJK, TS vd. arasında tartışmak ve fanatiklik yapmak tutarsızlıktır. Bir yıl biri, diğer yıl da diğeri lîder ve şampiyon olacaktır. Bunu plânlayanlar böyle plânlamışlardır. Yoksa her sene aynı takım şampiyon olsa futbolu kimse izlemez. İnsanları spor ve özellikle de futbol ile oyalamaktadırlar. Bu-arada malı götüren götürmektedir. Takımlar arasında bir fark olduğunu düşünmek tutarsızlıktır. Çünkü hepsi özel anlamda futbol ve genel anlamda spor temelinde birleşirler. Spor ise,insanların gazlarını almak ve oyalamak için ortaya çıkarılmış etkinliklerdir.

 

Bir kötülüğe yapılan îtirâz, ona ancak temelden îtirâz edildiğinde anlamlı ve tutarlı olur. Bir şeyin sonucuna îtirâz ederken nedenine îtirâz etmemek tutarsızlık olur. Meselâ İslâm’ın yasakladığı her-şeyi, lâik-seküler-demokratik-feminist-modern ideolojiler ve sistemler ile serbest bırakıyorlar, sonra da böyle yaptıkları için adâletsiz, ahlâksız ve yanlış kötü sonuçlar kısa süre sonra açığa çıktığında da bunları eleştirip îtirâz ediyorlar. Fakat, bu sonuçlara neden olan ideolojileri ve sistemleri destekleyip dururken ve onları savunurken, ortaya çıkan kötü sonuçları eleştirmek ve îtirâz etmek tutarsızlıktır ve tutarsızlığın da daniskasıdır. Ortaya çıkan kötü sonuçları eleştirenler ve îtirâz edenler, îtirâz ettiği şeylerin hem sonuçlarına hem de nedenlerine îtirâz etmedikçe tutarsızlıktan kurtulamazlar. Bir kötülüğe yapılan îtirâz, ancak nedenine-sonucuna birlikte îtirâz edildiğinde anlamlı ve tutarlı olur. Yoksa kötü bir sonuca, o kötülüğün nedenini savunarak ve ona dayanarak îtirâz etmek tutarsız bir davranıştır. Böyle bir îtirâz hem anlamsız, hem de tutarsızdır.

 

O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutâbakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahmân (olan Allah)ın yaratmasında hiç-bir çelişki ve uygunsuzluk (tutarsızlık) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; her-hangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?. Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk ve tutarsızlık bulmaktan) umûdunu kesmiş bir hâlde bitkin olarak sana dönecektir” (Mülk 3-4).

 

Göklerde en ufak bir düzensizlik ve tutarsızlık yoktur, olamaz. Zîrâ gökler Allah’ın emrine ve kâinâta koyduğu yasalara göre hareket ederler. Allah’ın yasalarına ve âyetlerine göre hareket edildiğinde bir tutarsızlığın olması mümkün değildir. Dünyâ’nın doğal dengesinde ve insanın doğal dengesinde de tutarsızlık yoktur. Her-şey mükemmel ve olması gerektiği gibi işler durur. Fakat Allah’tan kopuk ve bağımsız insan ilişkileri böyle değildir ve karmakarışıktır. Çünkü Allah göre değildir. Allah’a göre olmadığında tutarsız olur. Allah’tan kopuk olan tüm işlerde tutarsızlık kuşatır her yeri. Bu yüzden beşerî sistemler tutarsızdır ve tutarsızlıklar açığa çıkarır.

 

Dünyâ’da tutarlı olmak için “Allah’ın ipini” tutar olmak şarttır. Çünkü beşerin ipi, tutarsızlıkların bağlı olduğu çürük bir iptir.

 

En doğrusunu sâdece Allah bilir.

 

Hârûn Görmüş

Hazîran 2020

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder