“Onlar hâlâ Kur’ân’ı
iyice düşünmüyorlar mı?. Eğer o, Allah’tan başkasının katından olsaydı,
kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı” (Nîsâ 82).
Âyetin dediği gibi, İslâm’da
hiç-bir tutarsızlık ve hiç-bir çelişki yoktur. Tutarsızlık ve çelişki gibi
görünen şeyler, îman ve takvâ zayıflığından kaynaklanan yanılsamalardır. İslâm
sünnetullaha, fıtrata, doğal ve normâl olana aykırı değildir ki bir tutarsızlık
olsun. Fakat modern olanla çelişir. Çünkü modern olan doğala, normâle ve fıtrata
aykırı bir sistemdir. A-normal olan her-şey modernizmde toplanmıştır. Orada hiç-bir
şey normâl yolunda gitmez. Her-şey extrem olarak her-şey uçlarda yaşanır. Her-şey
kışkırtılmıştır; hız aşırıdır, yeme-içme-giyme-gezme aşırıdır, üretim-tüketim aşırıdır.
Öldürmede de aşırı gidilir bu yüzden. Şirk, küfür, adâletsizlik ve dolayısıyla
zulüm aşırıdır. Kısaca ne kadar doğal, normâl ve fıtrî olan varsa tam tersine
olarak bir aşırılık gözükür. Böyle olunca da mecbûren her-şeyde bir tutarsızlık
vardır. Modernizm bir tutarsızlık uygarlığıdır. Modernizm bu tutarsızlıkları
aşmaya çalışır ama tutarsızlığı aşmak için de başka tutarsızlıkları kullanır ve
böylece tutarsızlığın tutarsızlığı ortaya çıkar.
İslâm’da tutarsızlık yoktur
olamaz. Kur’ân Allah’tan olduğu için bir çelişki ve tutarsızlık içermesi
söz-konusu değildir. Peygamberler de vahyin örnekliğini en güzel şekilde yapmışlar
ve bir tutarsızlık göstermemişlerdir. İslâm ilimde olduğu gibi amelde de
tutarsız değildir.
İslâm; îman, ilim ve amel-eylem
dînidir. Sâdece îman, sâdece ilim yada sâdece amel-eylem dîni değildir. Aksi-hâlde
tutarsız olurdu. Modern müslümanların kimi sâdece îman etmeyi yeterli bulurken,
bir kısmı sâdece ilimle meşgûl olmakta, diğerleri de sâdece eylemde bulunmaktadırlar.
Hepsi de eksiktir ve dolayısıyla tutarsızlığa sürüklenirler. Tutarlı olması
için îman, ilim ve amel-eylem birlikte olmalıdır. İslâm’ın tutarlılığı böylece
açığa çıkar.
Para kazanmanın en yüce
değer olduğu bir dünyâda hiç-bir şeye îtirâz edemezsiniz. Zîrâ tutarsız olur.Çünkü
îtirâz ettiğiniz şey sizin para kazandığınız şeydir. Hem tümüyle para kazanmaya
kitlenmiş olacaksınız hem de Allah’tan, dînden, adâletten ve ahlâktan
bahsedeceksiniz, bu mümkün değildir. Bir gönülde iki sevgiliye yer olmaz. Hz.
Îsâ’nın dediği gibi; iki şeye birden kulluk edemezsiniz, ya Tanrıya yada “mamon”a
(para) kulluk edebilirsiniz. İkisine birlikte kulluk etmeniz büyük tutarsızlık
olur” der. Bu olacak şey değildir ve böyle bir davranış bâriz bir tutarsızlık olur.
Çünkü zâten adâletsizlik ve ahlâksızlık, paraya, mala-mülke aşırı kapılmanın
bir sonucudur.
Kapitâlizm, Komünizm, Sosyâlizm
vs. tüm beşerî ideolojiler sonuçta aynı yerde ve şeyde birleşirler:
Madde-merkezlilik. Bu nedenle kapitâlizme karşı Komünizm’i veyâ Sosyâlizm’i
savunmak yada Faşizm’e karşı muhâfazakârlığı savunmak, yâhut da krallığa karşı
Cumhûriyet’i ve Demokrasi’yi savunmak boş iştir. Çünkü netîcede bunların
hepsinin ortak savunduğu bir şey vardır: Madde-merkezlilik ve beşerin
hâkimiyeti. Bunların karşısında uzak-doğu dinlerinde görüldüğü gibi maddeyi
tümden terk-edip mânâyı savunanlar da vardır ki tersinden aynı yanlış yapılır.
Bunların tek istisnâsı İslâm’dır. İslâm hem Din hem de Dünyâ’dır. Âhiret-merkezli
Dünyâ’dır. Allah, din, kitap ve Peygamber merkezli bir dünyâ-hayâtı öngörürü ve
böylece tutarsızlıktan kurtulur. Aksi-hâlde dediğimiz gibi tutarsızlık
kaçınılmaz olur.
Küresel gücün ABD’den Çin’e
kaymasından medet beklemek de bunun gibidir ve tutarsızdır. Çünkü Çin de madde-merkezlidir,
zâlimdir ve bu nedenle olacak olan şey zulmün batı’dan doğu’ya kaymasından
başkası olmayacaktır. O hâlde ABD’nin etkisinin azalıp ve bitip Çin’in yükselmesine
sevinmek yada bundan medet ummak tutarsızlıktır. İnsanlık târih boyunca bu
tutarsızlıkla mâlûl olmuştur.
Partiler için de geçerlidir
bu. CHP, AKP, MHP ve diğerleri arasındaki mücâdele esastan değil usûldendir. Aralarındaki
çekişme bir çıkar çatışmasıdır ve “malı
sen mi götürcen ben mi götürcem kavgası”ndan başka bir şey değildir. Çünkü
netîcede CHP de AKP de ve diğerleri de, demokratik parti olmalarından ve
Türkiye Cumhûriyeti’nin temel kânunlarına ve Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına
sıkı-sıkıya bağlıdırlar ve zâten bağlı olmak zorundadırlar. Değişmez temel
kuralları olan anayasaya uymak zorundadırlar. O hâlde aralarında fark olduğunu
düşünmek tutarsızlıktır. AKP’nin gidip yerine CHP geldiğinde iyi olacağı, yada
CHP’nin gidip yerine AKP’nin gelmesinin genel anlamda iyi olacağını beklemek
tutarsızlıktır. Çünkü başa kim gelirse-gelsin temel konularda aynı şeyi yapacaklardır
ve yapmak zorundadırlar. Çünkü aslında her zaman batı değerleri ve Atatürk ilke
ve inkılapları hâkim olacaktır (CHP bu ilkelerin hâkim olmasında samîmi ise hiç
korkmasın, bir şey olmaz) ve kim gelirse-gelsin küfür, şirk, adâletsizlik,
ahlâksızlık ve dolayısı ile zulüm devâm edecek ve hattâ artacaktır. Zâten
geriye doğru bakıldığında bu çok net olarak görülmektedir. 80 yaşındaki kişinin
hayâtında hayâtı boyunca esastan bir değişiklik olmamıştır. O hâlde partili
olmak, bunun kavgasını vermek “biz geldiğimizde her-şey iyi ve güzel olacak”
demek tutarsızlıktır.
ABD’deki Cumhuriyetçiler ile
Demokratların farklı olduğunu sanmak ve birinden birinin taraftarı olmak
tutarsızlıktır. Aslında Amerikalılar küresel güçlerin dayattığı iki adaydan
birini seçmek zorunda bırakılırlar.
Sporun tüm alanları netîcede
“spor” temelinde birleşirler. Futbol da spordur. O yüzden FB, GS, BJK, TS vd. arasında
tartışmak ve fanatiklik yapmak tutarsızlıktır. Bir yıl biri, diğer yıl da
diğeri lîder ve şampiyon olacaktır. Bunu plânlayanlar böyle plânlamışlardır.
Yoksa her sene aynı takım şampiyon olsa futbolu kimse izlemez. İnsanları spor
ve özellikle de futbol ile oyalamaktadırlar. Bu-arada malı götüren götürmektedir.
Takımlar arasında bir fark olduğunu düşünmek tutarsızlıktır. Çünkü hepsi özel
anlamda futbol ve genel anlamda spor temelinde birleşirler. Spor ise,insanların
gazlarını almak ve oyalamak için ortaya çıkarılmış etkinliklerdir.
Bir kötülüğe yapılan îtirâz,
ona ancak temelden îtirâz edildiğinde anlamlı ve tutarlı olur. Bir şeyin
sonucuna îtirâz ederken nedenine îtirâz etmemek tutarsızlık olur. Meselâ
İslâm’ın yasakladığı her-şeyi, lâik-seküler-demokratik-feminist-modern
ideolojiler ve sistemler ile serbest bırakıyorlar, sonra da böyle yaptıkları
için adâletsiz, ahlâksız ve yanlış kötü sonuçlar kısa süre sonra açığa
çıktığında da bunları eleştirip îtirâz ediyorlar. Fakat, bu sonuçlara neden
olan ideolojileri ve sistemleri destekleyip dururken ve onları savunurken,
ortaya çıkan kötü sonuçları eleştirmek ve îtirâz etmek tutarsızlıktır ve
tutarsızlığın da daniskasıdır. Ortaya çıkan kötü sonuçları eleştirenler ve îtirâz
edenler, îtirâz ettiği şeylerin hem sonuçlarına hem de nedenlerine îtirâz
etmedikçe tutarsızlıktan kurtulamazlar. Bir kötülüğe yapılan îtirâz, ancak
nedenine-sonucuna birlikte îtirâz edildiğinde anlamlı ve tutarlı olur. Yoksa
kötü bir sonuca, o kötülüğün nedenini savunarak ve ona dayanarak îtirâz etmek
tutarsız bir davranıştır. Böyle bir îtirâz hem anlamsız, hem de tutarsızdır.
O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutâbakat) içinde yedi
gök yaratmış olandır. Rahmân (olan Allah)ın yaratmasında hiç-bir çelişki ve
uygunsuzluk (tutarsızlık) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir;
her-hangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?. Sonra gözünü
iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk ve tutarsızlık bulmaktan) umûdunu
kesmiş bir hâlde bitkin olarak sana dönecektir” (Mülk 3-4).
Göklerde en ufak bir düzensizlik
ve tutarsızlık yoktur, olamaz. Zîrâ gökler Allah’ın emrine ve kâinâta koyduğu yasalara
göre hareket ederler. Allah’ın yasalarına ve âyetlerine göre hareket
edildiğinde bir tutarsızlığın olması mümkün değildir. Dünyâ’nın doğal
dengesinde ve insanın doğal dengesinde de tutarsızlık yoktur. Her-şey mükemmel
ve olması gerektiği gibi işler durur. Fakat Allah’tan kopuk ve bağımsız insan
ilişkileri böyle değildir ve karmakarışıktır. Çünkü Allah göre değildir. Allah’a
göre olmadığında tutarsız olur. Allah’tan kopuk olan tüm işlerde tutarsızlık
kuşatır her yeri. Bu yüzden beşerî sistemler tutarsızdır ve tutarsızlıklar
açığa çıkarır.
Dünyâ’da tutarlı olmak için
“Allah’ın ipini” tutar olmak şarttır. Çünkü beşerin ipi, tutarsızlıkların bağlı
olduğu çürük bir iptir.
En doğrusunu sâdece Allah
bilir.
Hârûn Görmüş
Hazîran 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder