“Allah sana bir zarar
dokunduracak olsa, O’ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir
hayır isterse, O’nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından
dilediğine bundan isâbet ettirir. O, bağışlayandır, esirgeyendir” (Yûnus 107).
“Allah’ım!; verdiğini kimse engelleyemez. Engellediğini de kimse veremez”
(Tirmizî, Salât, 224).
Dünyâ’da insanı en çok zorlayan yada işini en çok kolaylaştıran
şey, “dominonun taşlarının ilki devrildiğinde, diğerlerinin de peşinden devrilmeye
başlaması” örnekliği ile ortaya çıkar. Bu ne demektir?. Başlayan iyi yada kötü
bir şeyin arkasının hemen gelmesi ve etkisinin hızlıca ortaya çıkıp
görülmesidir. Domino etkisi -sünnetullah gereğince- her-şey için geçerlidir.
İyi bir şey başladığında devâm edip gittiği gibi, kötü bir şey başladığında da
devâm eder gider. Hattâ bu durum kişinin yaptığı iyi yada kötü şeyler için
öldükten sonra bile geçerlidir. İyi bir çığır açan kişi iyiliklerin sevâbını kıyâmete
kadar alacağı gibi, kötü bir çığır açan kişi de kötülüklerin günahını kıyâmete
kadar alır. Çünkü insan yaptıklarından ve başlattığı çığırdan sorumludur.
Meselâ peygamberler olağan-üstü çığırlar açmışlardır ve bu çığır sürüp
gitmektedir: “Biz onları,
emrimiz uyarınca insanlara doğru yolu gösteren birer rehber kıldık” (Enbiyâ
73). Bu rehberlik onların ölümleriyle bitmemiş ve devâm edip gitmektedir. Bu da
onlara olumlu olarak yansıyacaktır. Bir hadiste şöyle denir:
“İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye,
bunun sevâbı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevâbından da kendisine verilir. Her
kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü
çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır” (Müslim, Zekât 69. Ayrıca bk. Nesâî,
Zekât 64).
İyilik
yada kötülük adına ilk taş devrilmeye başladığında, bu durum sürüp gider ve son
taşa kadar devâm eder. Tâ ki birileri iyi yada kötü yönde devrilmeye başlamış
olan dominonun taşları arasına elini koyana yada çomak sokana kadar. Şeytan ve
tâğutlar, iyi yönde devrilen taşların arasına ellerini koyarak düzeni bozarlar;
peygamberler ve onların samîmi tâkipçileri olan mü’minler ise, kötü yönde
devrilmeye başlamış ve hızla devrilip duran taşların arasına ellerini koyarak
kötü gidişe bir “dur” derler ve taşları iyiliğe doğru dizmeye başlayarak
kötülüğe son verirler. Böylece iyiliği başlatırlar yada en azından bunun için çalışırlar.
Dominonun taşlarının devrilmeye
başlaması iyi yönde ise bir müdâhaleye gerek olmaz, fakat kötü yönde yıkılmaya
başlayan domino taşlarının etkisini durdurmak için araya bir el atmak ve
yıkılışı durdurmak gerekir ki yıkım devâm edemesin. Zâten: “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (mârufu) emreden ve
kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte
bunlardır”
(Âl-i İmran 104) âyetinin inmesinin nedeni budur. Tabi bâzen de yıkılışa engel olmak mümkün olmaz.
Meselâ ölüm böyledir. O hiç-bir engel tanımaz da zamânı gelince ölüm mutlaka
gerçekleşir. Ölüm konusunda dominonun taşları hiç durmadan, ecel gelinceye
kadar yıkılmaya devâm eder.
Bir iyilik
yada kötülük bir kez başladığında, diğer kötülükler ve iyilikler de arkasından mutlakâ
gelir. Allah çoğunu affeder ama, kötü bir şey başladığında arkasından diğer
kötülükler de gelmeye başlar. Meselâ bir hastalığa yakalanırsınız, hastalık
için verilen ilaçlar da yan-etkilerinden dolayı başka hastalıkları açığa
çıkarır yada hastalıktan kaynaklanan zorluklar ve eksiklikler ortaya çıkar.
Allah korusun belki bir yuvayı dağıtır, günaha, harama, şirke, küfre ve zulme
yönlendirebilir. İyi bir şey olduğunda da iyilik devâm eder. Bâzı kişilerin
karşılaştıkları iyiliklerin ve tâlihin sürekli olması, -Allâhuâlem- ilk taşın
iyi yönde devrilmeye başlamasıyla alâkalıdır. Çünkü sünnetullah gereğince bir
kötülük başladığında arkasından kötülüklerin ortaya çıkması çok olası olduğu
gibi, bir iyilik başladığında da arkasından diğer iyiliklerin ortaya çıkması
çok olasıdır ve zâten varlığın yapısı da buna uygundur. Belli bir süre aynı
yönde sürdüğünde, iyi yada kötü sonuçlar sonuna kadar gider ve zirveye ulaşır.
O-hâlde yapılması gereken şey, dominonun taşlarının hangi yönde devrileceğini idrâk
edebilmek ve belirleyebilmektir. Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalı, gerekli
tedbirler alınmalı ve tevekkül edilmelidir.
Maddî yada
mânevî bir hastalığa neden olan o ilk etken, ilk taşın titremeye yada devrilmeye
başlamasına sebep olur. Bir adâletsizliğe, ahlâksızlığa, şirke, küfre, zulme
vs. neden olacak o ilk taş daha titremeye başladığında hemen önlem alınmalıdır.
Aksi-hâlde devrilmeye başladığında yıkılış hızlı olacağı için sert bir el ile
ve tedbirle yıkımın önü alınabilse de, bir miktar yıkım gerçekleşmiş olacaktır.
Meselâ deprem
de böyledir. Sarsıntı binâyı yıkabilecek kritik eşiği aştığında onu önlemek
artık imkânsızlaşır ve nice canları yakar. Yine yangın da öyledir. O ilk
kıvılcım ile başlar ve dominonun ilk taşı devrildiğinde diğerleri de yıkılır
gider, yangın çok zor söndürülecek hâle kadar büyür. Seller de böyledir,
başladığında durdurmak çok zor olur yada mümkün olmaz da her-şeyin altını
üstüne getirir.
O-hâlde
kötü anlamdaki yıkımı önlemek için tedbir şarttır ama tedbirden sonra tevekkül
de şarttır. Çünkü hiç-bir tedbir yeterli olmaz. İyi yöndeki gidişâtı ise, önüne
çıkabilecek engelleri ortadan kaldırarak iyiliğin sürmesini, taşların iyi yönde
devrilmesini sağlamaya çalışarak yapmak gerekir.
Bir sevap yada günah bir kez
başladığında, arkasından devâmı gelir. Fakat günahın başlaması ve arkasının
gelmesi çok daha kolay ve olasıdır. İnsanın nefsini kışkırtan günahlar ve
haramlar böyledir. Meselâ zinâ; ilk bakışla ve niyetle başlar. Bu yüzden de
Allah “zina yapmayın” demez de: “Zinâya
yaklaşmayın, gerçekten o, ‘çirkin bir hayâsızlık’ ve kötü bir yoldur” (İsrâ
32) der. Çünkü zinâya yaklaşmak büyük ihtimâlle zinâ yapmakla sonuçlanır. Çünkü
ilk taş devrilmeye başladığında yıkılış sonuna kadar sürer. Bu aslında tüm
günahlar için de böyledir. Çünkü nefs harama ve günaha çok meyilli ve yatkındır
ve de kolayca kışkırtılabilir. İçki, kumar, yalan, iftirâ, hırsızlık, cinâyet
ve her türlü haram ve günah, işlenene kadar nefsi rahat bırakmaz da mutlakâ
sonu gelir. Çünkü ilk taş devrildiğinde güçlü bir irâde ve el yoksa dominonun
taşları sonuna kadar yıkılır gider.
“Allah’ın tüm
kâinâta koyduğu yasalar” demek olan sünnetullaha göre, bir kötülüğün ilk nedeni
başladığında -Allah çoğunu affeder ama- imtihan ve yasa gereğince dominonun ilk
taşı devrildiğinde diğer taşlar da yıkılır gider. Bu nedenle tedbir çok önemlidir.
Kötülüğü başlatan o ilk taşın devrilmesini önlemek için gerekli tüm tedbirleri
almak en kolay olanıdır. Çünkü taşlar bir kere devrilmeye başladığında yıkım
hızlanarak artacak ve sonuna kadar sürecektir. Eğer taşlar iyi yönde
yıkılıyorsa, o zaman da iyi yönde yıkılan taşların önündeki engelleri ortadan
kaldırarak iyiliğin sürmesini sağlamak en kolay olanıdır.
Sünnetullah
denen Allah’ın yasaları ve vâr oluşumuzun nedeni olan imtihan, iyiliğin yada
kötülüğün başlamasıyla ilgilidir. İmtihan, insanın iyiliği mi yoksa kötülüğü mü
başlattığı ve sürdürdüğü ile ilgilidir. İnsanlar dominonun taşlarının hangi yönde
devrileceğinin sorumluluğunu hem Dünyâ’da hem de âhirette taşıyacaklardır.
En
doğrusunu sâdece Allah bilir.
Hârûn Görmüş
Mart 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder