“Doğrusu, biz insanı en güzel bir biçimde
yarattık. Sonra aşağıların aşağısına çevirdik” (Tîn
4-5).
En güzel şekilde yaratılan insan,
yaratılışına uygun davranmadığında iş tersine dönüyor ve aşağıların aşağısına düşerek hayvanlardan daha aşağı bir varlık olup
çıkıyor. Târih boyunca en güzel şekilde yaratılmış oluşunu koruyan insan sayısı
çok az olmuştu ve insanlar genelde şeytanın, nefislerinin ve tâğutların etkisiyle
aşağıların aşağısına çevrilmişler ve hayvanlardan daha alçak bir seviyeye
düşmüşlerdir. Bu-bağlamda, en güzel yaratılışını Allah’ın emir ve yasakları
doğrultusunda koruyamayanlar târih boyunca en çok da ayı, eşek, domuz ve köpeğe
benzemişlerdir.
Ayı, yıka-döke yaşamanın ve çok uzun süre
uyumanın; eşek, hiç îtirâz etmeden çalışmanın ve bir ses yükselttiğinde ise
çirkin bir ses çıkarmanın; domuz, hiç-bir şeyi ayırt etmeden yiyip-içmenin,
tüketmenin, yiyip-içmekte ve cinsellikte sınır tanımamanın, üstelik pislik içinde
yaşamanın; köpekler ise karın tokluğuna bir menfaat için ölümüne itaat etmenin
timsâlleridir. Buna göre ayılar, eşekler, domuzlar ve köpekler, uykunun,
çalışmanın, yeme-içmenin ve itaatin en uç göstergeleridir. Târih boyunca
insanlar bu uç durumlara göre hareket etmişler ve üstelik bunu iyi ve üstün bir
şey olarak görmüşlerdir-görmektedirler.
Târih boyunca yüce bir düşünceden, inançtan,
dâvâdan, amaçtan, hedeften yoksun olan insanlar için ayı gibi uyumak, eşek gibi
çalışmak, domuz gibi yiyip-içmek ve köpek gibi itaat etmek normâl ve olması
gereken olarak görülmüştür. Bu nedenle özellikle modern insan ayı gibi uyuyup, eşek
gibi çalışıp, domuz gibi yiyip-içip, köpek gibi itaat etmeyi benimseyerek ve
özümseyerek bir hayvan durumuna düşmüş ve böylelikle âyet tezâhür etmiştir.
Seküler modern sisteme göre insan; “eşek gibi
çalışıp, köpek gibi itaat edip, domuz gibi yemek için” yaratılmıştır. Bunun
üstüne boş zamanlarında da ayı gibi uyuyabiliyorsa ne mutlu ona!. Çünkü insanın,
şeytan, nefs ve tâğutlar tarafından tüm zamanlarda ama özellikle modern
zamanda, aklı, mantığı, zihni, rûhu ve kâlbi blôke edilmiş, Allah, âhiret,
gayb, vahiy, peygamber, din ve inanç ile ilişkisi kesilmiş ve sâdece hayvâniyeti
öne çıkarılmıştır. Bundan dolayı insan için en iyi yaşam-şeklinin ayı gibi
uyunan, eşek gibi, çalışılan, domuz gibi yiyip-içilen ve köpek gibi itaat
edilen bir hayat olduğu düşünülmektedir. Artık insanlar böyle bir yaşam-şeklini
övmekte ve bunu hedeflemektedirler. İnsanların hak-hakîkat, adâlet-ahlâk,
inanç- mâneviyat ve âhiret vs. gibi düşünceleri yok olmuştur ve kendilerine bunlar
hatırlatıldığında umursamaz bir tavır takınmaktadırlar. İnsanın ne hâle
düştüğüne-düşürüldüğüne bakar mısınız?.
İnsanların çoğu, ayı gibi uyuyan, domuz gibi
yiyen, eşek gibi çalışan ve köpek gibi itaat eden “beşer”ler hâline geldikleri
için ve bunu benimsediklerinden dolayı, ayı gibi uyuyabilecekleri, eşek gibi
çalışabilecekleri, domuz gibi tüketebilecekleri ve köpek gibi itaat
edebilecekleri işler aramakta ve bu işlerin hayâlini kurmaktadırlar. Fakat bu,
“hayvan gibi yaşama isteği”nden başkası değildir.
Ayı
dediğin, sevimli bir görünüme sâhip olan panda da olsa ayıdır. Eşekler ise ikiye ayrılır; 1- “Normâl semer”
vurulmuş eşekler, 2-“Altın semer” vurulmuş eşekler. Bunların ikisi de eşektir.
Bir de “kitap yüklenmiş eşekler” vardır ki bunlar kitapların sâdece hamallığını
yapmaktadırlar. Tabi diğer yanda da “Kitab’ı yüklenmeyen eşekler” vardır. Domuzun
yabanisi de evcili de domuzdur ve her ikisi de haramdır. Allah’ın domuzu haram etmesinin nedeni, insanların
domuzluğa çok meyilli olmasından dolayıdır. Çünkü haz-merkezli yaşamayı (hayvanlık) seçenlerin
en iyi arkadaşı, yine bir hayvan olan “domuz” olacaktır. Bâzıları içki sofrasında domuz eti yememeyi
“dindarlık” zannede-dursun, seküler sistem, modern dünyâdan domuz gibi
yararlanmayanları deli ve sapık olarak îlân ediyor. Bu
yüzden modern Dünyâ’da domuzluğu (tüketim) en
üst seviyede gerçekleştiren kişiler, “en üstün kişiler” olarak kabûl edilir. Köpeklerse, nerede ulursa ulusunlar, yine de
köpektirler. Modern insan, ya kendisi it ve köpek durumuna gelmiştir, yada bir
iti ve köpeği tâkip eder hâle gelmiştir.
Modernizm
ile birlikte Allah’tan, âhiretten, gaybtan, vahiyden, Kur’ân’dan, Sünnet’ten
yâni İslâm’dan kopan insanlara sunulan şey, “domuz gibi yiyip-içip çiftleşmek”
ve “ayı gibi uyumak” olmuştur. Tabi bunun da bedeli “eşek gibi çalışıp”, hiç
îtirâz etmeden “köpek gibi itaat etmek”tir.
“Gerçek şu ki, biz emânetleri göklere, yere
ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya
kapıldılar; sonunda onu insan yüklendi. Ne var ki o da zâlim ve câhil biri olup
çıktı” (Ahzâb 72).
En
doğrusunu sâdece Allah bilir.
Hârûn Görmüş
Temmuz
2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder