“O, biri
diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutâbakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman
(olan Allah)ın yaratmasında hiç-bir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefâvüt)
göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve
çarpıklık) görüyor musun?” (Mülk 3).
Zamânın mutlak ve bağımsız bir varlığı yoktur. Çünkü
gerçek bir varlığı yoktur. Madde ile kâimdir zaman. Evrendeki
maddeyi/hareketi bir-anda durdursak, yada maddeyi kozmik bir süpürgeyle
süpürsek ve ortada hareket...
23 Haziran 2016 Perşembe
Tevhid
“Göklerde ilah ve yerde
ilah O’dur. O, hüküm ve hikmet sâhibidir, bilendir” (Zuhrûf 84).
Tevhid lûgatta; Birleme. Bir
Allah’tan başka İlâh olmadığına inanma. Lâ ilâhe illallah sözünü tekrarlama”
diye geçer. Fakat bu tanım, “canlı” bir tanım değildir. Sanki sâdece bir
tanımlama yapmak için söylenmiş bir tanım gibidir. Sâdece sözde kalan tanımlar
tevhidi anlatamaz. Tevhid, sâdece sözde olan değil, hayatta görünür kılınandır.
Hattâ hayatta görünür olmadığında tevhid olmaz. Bakın,...
Şirkin Katmerlisi
“Onların
pek çoğu Allah’a ortak koşmaksızın îman etmezler” (Yûsuf 106).
Tasavvuf; târih boyunca şirki kemâle erdiren, ona
zirve yaptıran felsefî sistem. “Bir-türlü Allah’a kayıtsız-şartsız teslim
olamama” düşüncesi. O inatçı “teslim olamama” hâli. İnatçı kibir. Hiç-bir
peygamber-düşmanı kavim bile şirki bu derece yükseltmemişti. Onların şirk koştukları
şeyler taştan-tahtadan bir kaç put idi. Bir kesim melekleri ilah edinirken; bir
kesim, târihte siyâsi-dînî alanda ön-plâna çıkmış...
İslâm’da Şiddet Var Mı?
İslâm,
gerçek bir hayat dînidir. Kur’ân, hayâtın belli bir kısmına söz söyleyip de
diğer kısmını es geçmez. Vahyin, hayâtın her şartı ve her durumu için yâni
hayâtın gerek iyi gerekse kötü yönleri için söyledikleri vardır. Birilerinin
zannettiği ve beklediği gibi sâdece iyi ve güzel şeylerin sözcülüğünü yapmaz
Kur’ân. Zîrâ İslâm, “salt hoşgörü dîni” değildir. Hoşgörülecek şeylerden de
bahseder fakat, hoşgörül(e)meyecek şeyleri, lafı dolandırıp da hoşgörmeye
yeltenmez. Kur’ân net bir...
Şirk
“Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları
bağışlamaz. Bunun dışında kalanlardan ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim
Allah’a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır” (Nîsâ 116).
Bu âyet bağlamında;
İslâm geleneğinde söze başlamadan önce şirki kötüleyen ve tevhidi öne çıkaran sözler
söylenir, bu sözlerle başlanır söze ve yazıya: “Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu’l
mülkü ve lehu’l hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr”. “Allah’tan başka ibâdete
lâyık...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)