23 Haziran 2016 Perşembe

Zamânın İzâfiliği Yanılsaması

“O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutâbakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiç-bir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefâvüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?” (Mülk 3). Zamânın mutlak ve bağımsız bir varlığı yoktur. Çünkü gerçek bir varlığı yoktur. Madde ile kâimdir zaman. Evrendeki maddeyi/hareketi bir-anda durdursak, yada maddeyi kozmik bir süpürgeyle süpürsek ve ortada hareket...
Devamını Oku »

Tevhid

“Göklerde ilah ve yerde ilah O’dur. O, hüküm ve hikmet sâhibidir, bilendir” (Zuhrûf 84).   Tevhid lûgatta; Birleme. Bir Allah’tan başka İlâh olmadığına inanma. Lâ ilâhe illallah sözünü tekrarlama” diye geçer. Fakat bu tanım, “canlı” bir tanım değildir. Sanki sâdece bir tanımlama yapmak için söylenmiş bir tanım gibidir. Sâdece sözde kalan tanımlar tevhidi anlatamaz. Tevhid, sâdece sözde olan değil, hayatta görünür kılınandır. Hattâ hayatta görünür olmadığında tevhid olmaz. Bakın,...
Devamını Oku »

Şirkin Katmerlisi

“Onların pek çoğu Allah’a ortak koşmaksızın îman etmezler” (Yûsuf 106). Tasavvuf; târih boyunca şirki kemâle erdiren, ona zirve yaptıran felsefî sistem. “Bir-türlü Allah’a kayıtsız-şartsız teslim olamama” düşüncesi. O inatçı “teslim olamama” hâli. İnatçı kibir. Hiç-bir peygamber-düşmanı kavim bile şirki bu derece yükseltmemişti. Onların şirk koştukları şeyler taştan-tahtadan bir kaç put idi. Bir kesim melekleri ilah edinirken; bir kesim, târihte siyâsi-dînî alanda ön-plâna çıkmış...
Devamını Oku »

İslâm’da Şiddet Var Mı?

İslâm, gerçek bir hayat dînidir. Kur’ân, hayâtın belli bir kısmına söz söyleyip de diğer kısmını es geçmez. Vahyin, hayâtın her şartı ve her durumu için yâni hayâtın gerek iyi gerekse kötü yönleri için söyledikleri vardır. Birilerinin zannettiği ve beklediği gibi sâdece iyi ve güzel şeylerin sözcülüğünü yapmaz Kur’ân. Zîrâ İslâm, “salt hoşgörü dîni” değildir. Hoşgörülecek şeylerden de bahseder fakat, hoşgörül(e)meyecek şeyleri, lafı dolandırıp da hoşgörmeye yeltenmez. Kur’ân net bir...
Devamını Oku »

Şirk

“Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlardan ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır” (Nîsâ 116). Bu âyet bağlamında; İslâm geleneğinde söze başlamadan önce şirki kötüleyen ve tevhidi öne çıkaran sözler söylenir, bu sözlerle başlanır söze ve yazıya: “Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu’l mülkü ve lehu’l hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr”. “Allah’tan başka ibâdete lâyık...
Devamını Oku »