“Zinâ eden kadın ve zinâ eden erkeğin her
birine yüzer değnek (celde) vurun. Eğer Allah’a ve âhiret gününe îman
ediyorsanız, onlara Allah’ın dîni(ni uygulama) konusunda sizi bir acıma
tutmasın; onlara uygulanan cezâya mü’minlerden bir grup da şâhit olsun”
(Nûr 2).
“Korunan (iffetli) kadınlara (zinâ suçu)
atan, sonra dört şâhit getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların
şâhitliklerini ebedî olarak kabûl etmeyin. Onlar fâsık olanlardır” (Nûr
4).
Falaka:
Cezâ olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda
sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezâlandırma
aracı.
Falaka, insanların genellikle ayakları
uzun bir sopa veya benzer bir şeye kıpırdamasına müsâde etmemek için
bağlandıktan sonra sopa, cop veya benzer cisimler ile vurmak ile gerçekleşir.
Falakaya yatırılan kişiye büyük acı verir ve şahısta iz kalmaması için ıslak
zeminde sırtına birisi çıkartılarak yürümeye zorlanır ki bu ayaklarının
şişmesini engelleyeceği için işkencenin fiziksel delîlini ortadan
kaldırılmasına yarar.
Vahye göre tüm zamanlarda “insanların
uygulayabileceği” cezâ sayısı 4’tür. Bunlar şu şekildedir: 1-Öldürme, 2-Hırsızlık,
3-Zinâ, 4-İftirâ. Bunların cezâsı Kur’ân’da sâbittir. Kur’ân’ın bu suçlara
verdiği cezâlar en ideâl cezâlardır ve bu suçların cezâları fiîli olarak bu
dünyâda verilir. Öldürmeye karşı öldürme, hırsızlığa karşı el kesme, zinâ ve
iftirâya karşı ise sopa. Zâten Dünyâ’da işlenen suçlar, bu en temel dört suçtan
ibârettir. Bu suçların bitmemesinin nedeni ise, bu suçlara verilen cezânın
fiîli olmamasıdır. Fiîli olmayan cezâların pek caydırıcılığı olmamaktadır. Oysa
fiîli cezâlar caydırıcıdır ve suçu en fazla minimumda tutar. Zîrâ bu suçları
işleyecek olanlar, karşılaşacakları cezâyı göze alarak o suçları işlemeleri
gerekir ki bu da caydırıcılık sağlar. Çünkü bu suçlara verilecek cezâlar herkesin
gözü-önünde verilir. Bu-bağlamda meselâ zinânın Kur’ânî cezâsı olan “100 sopa”yı kânunlaştırmadıkça,
tecâvüzlerin önüne geçilemez. Falaka ise kanımca, zinâ ve iftirâ suçlarına cezâ
vermek için ideâl bir araçtır.
İnsanın
yiyeceği bir sopa yada aldığı bir yara, şeytanın vesvesesini önler. Çünkü
sopayı yiyen insan, onun acısını çekerken yada hatırlarken şeytanın vesvesesini
pek de duyamaz yada duymazdan gelir. “Dayak cennetten çıkmadır” sözünü
doğrulayan şeylerden biri de budur.Zîrâ insan ancak ya bir iş ile yada “dayak”
ile uslanır. Zâten suçu önlemenin yada en aza indirmenin ancak üç yolu vardır.
Bunlar ya Allah korkusu ve haşyeti, ya yarı-mahrûmiyet içinde yaşamak, yada
demir yumrukla yönetilmektir. En geçerli ver doğru olanı, Allah korkusu ve
şeriatın kestiği-keseceği cezâ korkusudur.
Kanımca
insanların târih boyunca ürettikleri cezâ araçlarının içinde en basit, en
doğal, en iddiâsız ve en pratik araç falakadır. En basit, ucuz, doğal, iddiâsız
ve pratiktir ama en faydalı olan ve en çabuk sonuç alınan araçtır falaka. İki
parça sopa ve bir parça ip ile bu araç ortaya çıkar ve kullanmak için özel bir
alan da gerek duyulmaz.
Falakayı
uygulamak ve cezâlandırmak için, suçluyu olduğu yere yatırmak ve ayaklarını
sopayla havaya kaldırıp ip ile bağlamak ve diğer sopayla ayaklara vurmak uygun
ve etkili bir cezâlandırma yöntemidir ki genelde işe yarar. Çünkü falaka canı
epey yakar ve dili çözer. Üstelik falakayı yemiş olanın dayak yediği ve
cezâlandırıldığı belli bile olmaz. Basit ama etkilidir. Yanlışın ve doğrunun
çok uzun sürmeden ortaya çıkmasını sağlar. Herkesin gözü-önünde hem de acı
çekerek cezâlandırılmak elbette etkilidir, sonuç vericidir ve caydırıcıdır.
Falaka
nicelerinin günahını açığa çıkarmış, nicelerinin uçuk-kaçık iddiâlarını inkâr
ettirmiş, nicelerini konuşturmuş ve hakkın ortaya konmasını sağlamıştır. Peygamberlik
ve ilahlık îlân edenlerin ve kendilerini bir bok zannedenlerin aklını başına
getirmiş, daha ikinci dakîkada kendilerini inkâr etmelerini, sapkın
iddiâlarından vazgeçmelerini ve yola gelmelerini sağlamış, nicelerinin
kibirlerini ânında kırmış, nicelerini tevbe etmesine aracı olmuştur.
Falaka
hak edeni cezâlandırmak için basit, pratik, iyi, faydalı, pratik ve sonuç
verici bir araçtır vesselam.
En doğrusunu sâdece Allah bilir.
Hârûn Görmüş
Nîsan
2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder