14 Haziran 2024 Cuma

“Olmazsa Olmaz” Putu

 

“Ey îman edenler, sizi acı bir azaptan kurtaracak bir ticâreti haber vereyim mi?. Allah’a ve Resulü’ne îman edersiniz, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Bu, sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz” (Saff 10-11).

 

Herkes bir şeylere önem veriyor ve onu “olmazsa-olmaz” olarak görüyor da, peki Allah neye önem veriyor ve neyi olmazsa-olmaz olarak görüyor?.

 

Âyet, olmazsa-olmaz olanı apaçık şekilde söylüyor. Çünkü Dünyâ fânîdir ve yok olucudur. Fânî ve yok olucu olan bir yerde olmazsa-olmaz olacak olan bir şey olamaz. Entropiye göre her-şey daha az kullanışlı olmaya ve sonunda da yokluğa doğru gidiyor, gitmek zorunda. Çünkü tek Bâkî olan Allah’ın dışında herkes ve her-şey yok olucudur. Bu nedenle de olmazsa-olmaz değildir.

 

Peki bu durumda insan Dünyâ’da neye sımsıkı sarılmalı ve sığınmalıdır?. İnsan bu dünyâda kendisini acı azaptan kurtaracak olan şeye sarılmalıdır. O şey ise Allah’ın indirdiği Kur’ân ve gönderdiği Peygamber’in güzel örnekliğidir. Çünkü insan ancak bunlara sığındığında, sâdece bunları “olmazsa-olmaz” olarak gördüğünde ve buna göre yaşadığında bu geçici dünyâda huzûr bulabilir ve âhirette de acı azaptan kurtularak sonsuz nîmetler yurdu olan cenneti kazanır. 

 

Tüm varlık içinde ve dünyâda hiç-bir şey “olmazsa-olmaz” değildir. Çünkü tüm kâinât geçici olduğu gibi, Dünyâ da geçici ve yok olucu bir imtihan yurdudur. Kişi âhirette Dünyâ’daki durumuna göre ödüllendirilecek yada cezâlandırılacaktır. İşte olmazsa-olmaz olacak olan şey budur. O-hâlde insan, Dünyâ’da olmazsa-olmaz olarak gördüğü boş şeyleri bırakıp, âhirette olmazsa-olmaz olacak olana odaklanarak Dünyâ’da iyi işler yapmalı ve mü’minler gibi yaşamalıdır.  

 

İnsanlık târihi, insanların olmazsa-olmaz olarak gördüğü şeylerin nasıl da çer-çöpe döndüğünün ve yok olup gittiğinin tarihidir. Fânî olan dünyâda ve kâinatta olmazsa-olmayacak olan hiç-bir şey yoktur. Zâten bir gün gelecek ve olan her-şey “olmaz” olacaktır ve sadece Allah’ın yüzü yâni mutlak varlığı bâkî kalacaktır: “Üzerindeki her-şey yok olucudur (fân); Celâl ve ikram sâhibi olan Rabbinin yüzü (kendisi) bâki kalacaktır” (Rahmân 26-27).

 

Dünyâ’da çoğu zaman insanın “gönlüne göre” olmaz, zîrâ Dünyâ “cennet” değildir. Cennet olmayan yerde her-şey sünnetullah denen Allah’ın kâinâta koyduğu yasalara ve imtihana göre hareket eder.

 

Modernizm, insanlara olmazsa-olmaz zannedilen düşünceler, inançlar ve üretimler sunmuştur ve hayâtının merkezinde Allah ve İslâm olmayanlar için modern olan neredeyse her-şey olmazsa-olmaz hâle gelmiştir. Öyle ki, bebeklikten ölüme kadar her-şey olmazsa-olmaz olarak görülmekte ve bunları yerine getirmek için büyük fedâkârlıklar yapılabilmektedir. Modern insan ve özellikle gençler için müzik, spor, film ve dizi izlemek, denize ve düğüne gitmek, yeme, içme, giyme, gezme, üniversite mêzunu olmak, çok paralı işte çalışmak, güzel kız, yakışıklı erkek ile evlenmek, akıllı çocuklara, eve, arabaya, eşyâya ve her-şeyin  sıfırına sâhip olmak olmazsa-olmaz olarak görülmektedir. “O da olmayıversin” deyince, “olu mu canım, olmazsa-olmaz” demektedirler.  

 

Yine; şeytanın, nefsin ve tâğutların ayartması ve şeytânî plânlarının sonuçları olarak sigara, içki, uyuşturucu, kumar, zinâ, fâiz, her türlü günah, haram, yalan, dolan olmazsa-olmaz olarak görülmektedir. Şeytânî-beşerî ideolojiler, kurucu ve kurtarıcı atalar ve kahramanlar, kişiler, olaylar, millî ve resmî olan şeyler, hattâ vahye ve sünnete dayanmayan -sözde- dinler, inançlar, akımlar, yollar vs. olmazsa-olmaz olarak görülüyor.

 

Yaşlılar ve emekliler için televizyondaki saçma-sapan gündüz programları ve kahvehaneler olmazsa-olmaz hâle gelmiştir. Câmi, Kur’ân okuma ve sohbet-muhabbet ile günlerini geçirenler bundan istisnâdır.

 

Hele bilgisayar, tablet, cep telefonu, internet sosyâl medya ve saçma-sapan absürd videolar ve resimler paylaşmak, erotik-porno resim, video ve filmler, modern insan için vazgeçemediği ve vazgeçmek de istemediği olmazsa-olmaz hâle gelmiştir. Öyle ki bunların yokluğunun düşüncesi bile insanları içten-içe ürkütmekte ve korkutmaktadır. Fakat Allah, âhiret, gayb, vahiy, peygamber, din, İslâm, dâvâ, hak, hakîkat, adâlet, eşitlik, ahlâk, zulme karşı çıkış, direniş, hicret, mü’minler topluluğu, cihad, şahadet, devlet, medeniyet  vs. gibi değerler ayaklar altındadır ve “olmasa da olur” olarak görülmekte hattâ bunlar için “keşke olmasa” denmektedir.

 

Modern insan; “değer bilinci” olmayan insandır. Olmazsa-olmaz olan gerçek bir değeri bulunmadığı için, olmasa da olacak olan şeyleri olmazsa-olmaz olarak görmektedir. Görüşlerinin sağlamasını yapacak kesin olmazsa-olmaz bir değeri ve dayanağı yoktur. Böylece mecbûren nefsine göre düşünmekte ve yaşamaktadır ve bu yüzden de sonsuz sayıda olmazsa-olmazları oluşmuştur-oluşmaktadır.

 

Dünyâ’da Allah’ın yarattığı her-şey bizim içindir ve işimize yarar yada gün gelir yarayabilir. Bunlar içinde helâl, temiz ve meşrû olanları  edinebiliriz ve kullanabiliriz elbette. Fakat varlık içinde -fâni olduğu için- hiç-bir şey, âhirete taşınamayacak ve âhirette işimize yaramadıktan başka bize zarar verecek olan hiç-bir şey olmazsa-olmaz değildir. Olmazsa-olmaz olan şeyler, Allah’a, âhirete, meleklere, vahye, peygamberlere, âyetlere, dîne, İslâm’a inanmak, bu inanca göre yaşamak, bu-bağlamda aksatmadan ibâdetleri yapmak, emir ve yasakları gözetmek ve sâlih ameller işlemektir. Olmazsa-olmaz olanlar bunlardır. Çünkü âhirette insanlar neyi olmazsa-olmaz olarak gördüklerine göre değerlendirileceklerdir. Fânî şeyleri olmazsa-olmaz olarak görenler için olmazsa-olmaz şey “ateş” olacakken, bâkî olan şeyleri olmazsa-olmaz olarak görenler için olmazsa-olmaz olacak olan şey cennet olacaktır.

 

Olmazsa-olmazınız ne ise, ilahınız da dîniniz de odur vesselam..

 

En doğrusunu sâdece Allah bilir.

 

Hârûn Görmüş

Hazîran 2024

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder