23 Ağustos 2024 Cuma

Züppeleşme Temâyülü

 

“Onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar” (Münâfikûn 4).

 

Züppe: “Giyinişte, konuşma biçiminde, dilde, düşüncede toplumca gülünç ve doğala aykırı bulunan yapmacıklara ve aşırılıklara kaçan (kimse). Seçkin görünmek için, bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi”.

 

Kâinat, Allah’ın ona koyduğu yasalar demek olan sünnetullah ile ayakta durur. Kâinâtın yaratılış amacı ise “imtihan”dır. Tüm kâinatta yasalar zinhar şaşmadığı için kâinat bu döngüsünü muntazam şekilde devâm ettirir durur. İmtihan nedeniyle insanı etkileyen şeytan, nefs ve tâğutlar ise kâinattaki şaşmaz düzene uymadığı için Dünyâ’da ve insanlar arasında sürekli olarak sorunlar, zorluklar, kaos, buhran, bunalım ve çeşitli çirkinlikler ve çirkeflikler olur.

 

Şeytan, nefs ve tâğutlar insana en olmadık şeyleri yaptırabilirler. Zîrâ insan bir şeye çok çabuk alışan ve alıştığında ise onsuz yapamayan hattâ alıştığı şeyi kutsallaştırıp tapan bir varlıktır. Öyle ki alıştığı şey çok absürt ve saçma-sapan bile olsa yine de fark etmez de şeytanın fısıldamaları, nefsinin ayartmaları ve tâğutların kandırmaları ile insana yakışmayacak şeyleri yapmaya bile alışır ve yemede, içmede, giymede ve gezmede absürt olan şeylere bile çok alışır da onu olmazsa-olmaz olarak görür.

 

Doğala, doğaya, fıtrata, normâle, Allah’a, âhiret bilincine, İslâm’a, Kur’ân’a, Sünnet’e, dîne, îmâna, bilgiye, bilince vs. aykırı olan şeyleri yapmak yâni züppelik tüm zamanlar boyunca görülmüş olsa da çok nâdir olmuştur. Fakat modernizm ile birlikte yâni Allah’ın, ahretin, gaybın, dînin, İslâm’ın, vahyin, peygamberliğin ve mâneviyatın hesap-dışı tutulmaya başlandığı zamanlarda insanlar, başka bir seçenek olmadığı için mecbûren absürtlüğe kaymışlar ve züppeleşmeye başlamışlardır. Bu absürtlük son 100-150 yıldır tasavvur, düşünce, konuşma, yazma, edip-eyleme, yeme-içme, giyinme-gezme konularında bâriz bir görünüm kazanmıştır. Züppelik denen absürtlük, gülünçlüğü, aptallığı, salaklığı, yapmacıklığı, Allah’ın haram, yasak, günah ve ayıp kıldığı şeyleri beğenmeyi ve benimsemeyi getirmiştir.

 

Modernizm bir “züppelik uygarlığı”dır ve bağlılarını da kısa zamanda züppeleştirir. Modernizm yada post-modernizm denen şey özellikle tek-kutuplu kaldıktan sonra 90’lı yıllarla birlikte insanları züppeleştirmeye başlamıştır. Modern insan normâl, doğal ve fıtrî olanı düşman edindikten sonra mecbûren her türlü sapık, sapkın ve absürt şeylere yöneldiği için çok yoğun bir züppeleşme temâyülü göstermektedir. Artık herkes züppeleşmeye başlamıştır ve züppeleşme popüler hâle gelmiştir. Çünkü modern insan normâl olanı absürt, a-normâl olanı normâl görmeye başlamıştır.

 

Bir “tek-tipleştirme uygarlığı” olan şerefsiz modernizm, insanları madden vre zihnen birbirlerine benzetti ve insanlar hep birden, olmayacak ve kabul edilemeyecek şeyleri bile şaşkınca düşünmeye, konuşmaya, yazmaya ve yaşamaya başladılar. Modern insan yemede, içmede, giymede, gezmede ve her alanda haram, günah, yasak ve ayıp olan İslâm’a aykırı ve absürt şeyleri hiç çekinmeden yapmaya başlamıştır. Zîrâ çok yoğun bir züppeleşme temâyülü vardır.

 

Züppeleşmeyi yaygınlaştıranlar içinde en önde gelenler okula gitmeyi ve okulu uzatmayı hayâtın anlamı yapmış olan yeni nesil gençlerdir. Ben bunlara x, y, z değil “n kuşağı” yâni “nefs kuşağı” diyorum. Z kuşağındaki “z”, züppeliğin “z”sidir. Nefs şeytanın fısıldamalarıyla birlikte onları ayartmış ve züppeleştirmiştir, züppeleştirmektedir. Üstelik züppece düşünce, hâl ve hareketler popüler olmaktadır. Şöyle dönüp bir bakın, modern insanın yaptıklarının içinde neredeyse hiç normâl ve doğru-düzgün bir şey yoktur. Züppeleşme temâyülü gösterenler hem kendilerinden sonra gelenleri de züppeleşmeye itmekte hem de ebeveynler de onlarla baş edemeyince onlar da züppeleşme temâyülü göstermektedirler.

 

Züppeleşme temâyülünde züppece davranmayanlar a-normâl olarak görülmektedir. Eğer züppe değilseniz yada züppeleşme temâyülü göstermiyorsanız yobaz, gerici, ilkel, mal vs. kabûl edilirsiniz.

 

Züppeleşme temâyülü özellikle gençlerde absürt giyim, yeme, içme, dandik-dandik konuşma, absürt alışkanlıklar, sapıkça düşünceler, hâl-hareketler ve amel-eylemler ve ne kadar saçma-sapan aşırılıklar varsa ortaya çıkarıyor.

 

Züppeleşme temâyülü, Allah’tan, âhiretten, gaybtan, dinden, îmandan, vahiyden, peygamberden yâni İslâm’dan kopmanın sonucudur. İşte İslâm’dan kopulunca böyle züppeleşme başlar ve züppeleşme temâyülü çoğalır. Artık herkes züppeleşmek için kendini yırtar da absürt şeyler yapar durur. Hattâ bu absürtlükleri yapmak için parasını ve canını bile ortaya koyabilirler. Çünkü züppelikte dikkat çekmek her-şeydir. Adâlet, eşitlik, hak, hakîkat, ahlâk-merkezli olmak ile sivrilmeyenler, dikkat çekmek için züppeleşmeye başlarlar. Bu-bağlamada tüm sosyâl medya züppeleşme alanıdır. Züppeleşme temâyülünü arttıran en yoğun şey internet ve şey sosyâl medyadır.

 

Evet; Allah’tan, âhiret bilincinden ve korkusundan, gaybtan, dinden, îmandan, mâneviyattan, vahiyden, peygamber örnekliğinden yâni İslâm’dan uzaklaşmanın sonuçlarından biri de züppelik ve züppeleşme temâyülü olmuştur-olmaktadır. Züppeleşmek yada züppeleşme temâyülü elbette sünnetullahın ve imtihanın bir sonucu olarak Allah’ın, züppeleşen insanlara verdiği ağır bir cezâdır ve bu cezâ Dünyâ’da rezil olmak, âhirette ise acı azaptır. Zîrâ Allah, en güzel sûrette yarattığı insanın bu züppeleşme hâline düşmesinden aslâ râzı olmaz ve sapkınlığın sonucunda ulaşılan züppeliğin de cezâsını verir.

 

En doğrusunu sâdece Allah bilir.

 

Hârûn Görmüş

Ağustos 2024

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder