18 Eylül 2024 Çarşamba

Kur’ân’a Göre Dünyâ Dönüyor Mu?

 

“Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı yaratan O’dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor” (Enbiyâ 33).

 

Peki ya Dünyâ?. Dünyâ da bir yörüngede yüzüp dönüyor mu?. Eğer dönseydi Kur’ân bunu da söylerdi. “Güneş ve Ay bir yörüngede yüzüyor/dönüyor” diyor da, Dünyâ için neden “dönüyor” demeyecek ki!. Demiyor, çünkü Dünyâ dönmüyor. Kur’ân’a göre Dünyâ ne kendi etrâfında ne Güneş etrâfında ne de başka bir şeyin etrâfında dönüyor. Tam-aksine her-şey -eskiden yaşayan insanların doğru olarak bildikleri ve söyledikleri gibi- Dünyâ’nın etrâfında dönüyor. Her-şey Dünyâ’nın etrafında dönüyor. 

 

Bir kere şunu söyleyelim ki, Dünyâ’nın yuvarlak olduğu ve Dünyâ’nın kendi etrâfında ve Güneş çevresinde döndüğü, “insan gözüyle” görülmüş (ve görülebilecek) değildir. Gösterilen resimler ve videolar ya stüdyolarda çekilmiş filmlerden alınma yada masa-başında bilgisayarlarla hazırlanmış sahte görüntülerdir. NASA çalışanı Robert Simmon, Dünyâ’nın uzaydan fotoğrafının çekilemediğini, “alçak Dünyâ yörüngesi”nden alınan fotoğrafların birleştirilerek Dünyâ fotoğrafını yaptıklarını yâni photoshop kullandıklarını söyler. Ayrıntıyı şu linkteki videodan izleyebilirsiniz: https://twitter.com/lukedefrost/status/1073844155372236805

 

Kur’ân hiç-bir yerde Dünyâ’nın döndüğünü söylemez ve hattâ böyle bir îmâda bile bulunmaz. Göklerdeki her-şeyin hep birlikte döndüğü söylenir ama Dünyâ’nın, ne kendi ne de Güneş etrâfında döndüğü ile ilgili tek bir âyet bile yoktur. Çünkü Dünyâ dönmez ve her-şey onun etrâfında döner.

 

Kur’ân’da Güneş ve Ay’ın döngüleriyle ilgili olan âye4tkler şunlardır:

 

“Güneş, kendisi için belirlenmiş yerde akar. İşte bu, güçlü, bilen (Allah)’ın ölçüsüdür” (Yâsîn 38).

 

“Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı yaratan O’dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor” (Enbiyâ 33).

 

“Ne Güneş’in Ay’a erişip yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler” (Yâsîn 40).

 

Peki bunlar neyin etrâfında yüzerler yada dönerler?. Etrâfında döndükleri o belirlenmiş merkez nedir, neresidir?. O belirlenmiş yer elbette Dünyâ’dır. Güneş, Ay, diğer gezegenler ve nihâyet her-şey Dünyâ merkezli olarak dönüp dururlar.  çevresidir. Tüm her-şey Dünyâ etrâfında kararlı bir şekilde dönmektedir.

 

Bu-arada, “dönerler” yerine “yüzerler” ifâdesi kullanılması, bir uzay-boşluğunun olmadığı anlamına gelir. Çünkü boşlukta yüzülmez ve yol alınmaz. Demek ki bir uzay-boşluğu yoktur ve kâinat tıka-basa bir şeylerle doludur. Eskiden “eter” ve “esir” denilen, şimdilerde “karanlık enerji” yada “kara madde” denilen şeyin içinde yüzerek dönüyor her-şey. Aynen denizdeki balıklar gibi. 

 

Dünyâ’nın döndüğüne delil olarak gösterilen en popüler âyet şudur:

 

“Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Her-şeyi sapasağlam ve yerli-yerinde yapan Allah’ın sanatı (yapısı)dır (bu). Şüphesiz O, işlediklerinizden haberdardır” (Neml 88).

 

Oysa bu âyet kıyâmet sırasında olacak olan şeylerden bahsediyor. Zâten bir-önceki âyette yâni Neml 87. âyette bu çok açıktır:

 

“Sûra üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri boyun bükmüş olarak O’na gelmişlerdir” (Neml 87).

 

Yâni “kıyâmet ânında dağlar yerlerinden sökülecek ve bulutlar gibi sürüklenecekler” diyor. Âyetleri/Kur’ân’ı anlamada siyak ve sibak denilen, söz-konusu bir âyeti, bir yada bir-kaç âyet öncesi ve sonrası ile birlikte okumak çok önemlidir hattâ olmazsa-olmazdır.

 

Şimdi verilen şu verilere bir bakın ve söylenenlerin mümkün olup-olmadığını düşünün…

 

1- Dünyâ’nın kendi etrâfında ekvatordaki dönüş hızı saatte yaklaşık 1.670 km’dir.

 

2- Dünyâ’nın Güneş etrâfındaki dönüş hızı saatte yaklaşık 107,000 km’dir. (Dünyâ bir günde; saatte 107,627 km. hızla 2.6 milyon kilometre yol almaktadır. Dünyâ bir yılda yaklaşık 940 milyon kilometre yol kat ediyor).

 

3- Güneş Sistemi, Samanyolu’nda belli bir yörüngede sâniyede 200 km. veyâ saatte 720.000 km. hızla dönüyor.

 

4- Samanyolu Galaksisi ise, 29 galaksi ile birlikte, içinde bulunduğu Yerel Küme’nin içinde olarak sâniyede 627 km. hızla yol almaktadır. Samanyolu Galaksisi saatte 2,26 milyon km. hızla, 652 milyon ışık-yılı uzaktaki gizemli bir noktaya doğru çekiliyor.

 

Diyorlar ki; içinde yaşadığımız Dünyâ, kendi etrâfında saatte 1.670 km. hızla dönerken, aynı-zamanda Güneş etrâfında da saatte 107.000 km. hızla dönüyormuş. Üstelik bununla birlikte, içinde bulunduğumuz Güneş Sistemi de Samanyolu Galaksisi içinde bir yörüngede saatte 720.000 km. hızla dönüyormuş. Tüm bunlardan sonra Samanyolu Galaksisi de içinde bulunduğu galaksi kümesi ile birlikte saatte 2,26 milyon km. hızla uzaydaki belirsiz bir noktaya doğru yol alıyormuş. Buna rağmen bizlerin bu hızı hissetmememizin nedeni yerçekimi imiş. Şöyle diyorlar: “Şu-anda uzayda bizlerin uzaya savrulmasının hiç-bir yolu yoktur. Çünkü Dünyâ’nın yer-çekimi, dönme hızına kıyasla daha fazladır”.

 

Ulan siz çocuk mu kandırıyorsunuz!. Beyni modern-bilim ile iğdiş olmuş olanların dışında kim inanır bu zırvalıklara!. Bir kere bunların hesaplanabilmesi söz-konusu bile değildir ki zâten buna gerek de yoktur, çünkü Dünyâ’nın döndüğü falan yoktur ve hiç-bir şey de hiç-bir yere gitmiyor. Dönen “gök”tür “Dünyâ” değil. Gökler, Allah’ın mükemmel düzenine ve muhteşem ve şaşmaz nizâmına  göre, Dünyâ’yı merkeze alacak şekilde dönüp durmaktadır: “Dönüp duran göğe andolsun!” (Târık 11).

 

Dînî açıdan gâyet mantıklı olan şöyle bir söz ederler: “İçinde Kâbe bulunan Dünyâ hiç-bir zaman Güneş’in etrâfını tavâf etmez”. Elbette!; çünkü tüm kâinât Dünyâ’nın, dolayısı ile Kâbe’nin etrâfında döner. Zâten haccın emredilmesinin bir nedeni de, insanların da tüm kâinatla birlikte bu döngüye katılmasıdır. Böylece insanlar da dâhil her-şey Kâbe’nin etrâfında dönmüş olur.

 

Dünyâ dönmez ve Güneş, Ay, gezegenler, diğer yıldızlar ve tüm gökler Dünyâ’nın etrâfında döner. Bu dönüşün bir ucu Dünyâ iken, diğer ucu ise kanımca, hiç dönmeyen ve yerinden hiç kıpırdamayan Kutup Yıldızı’dır.

 

Kur’ân’a göre Dünyâ, Allahsız modern-bilimin dediği gibi dönmez ve hiç-bir yere de gitmez. Fakat ille de dönen bir şeyden bahsedeceksek modern insandan bahsetmemiz gerekir. Çünkü modern insan, maddenin ve eşyânın etrâfında, maddenin parçacıklarından bile daha yüksek bir hızla dönmekte, daha doğrusu savrulmaktadır.

 

En doğrusunu sâdece Allah bilir.

 

Hârûn Görmüş

Eylül 2024

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder