18 Eylül 2016 Pazar

Tavuk Mu Yumurtadan; Yumurta Mı Tavuktan Çıktı?


“De ki: ‘Sizin şirk koştuklarınızdan ilk kez yaratacak, sonra onu iâde edecek olan var mı?’. De ki: ‘Allah yaratmayı (ilkin) başlatır, sonra onu iâde eder. Öyleyse nasıl çevriliyorsunuz?” (Yûnus 34).

Modern zihniyetin her şeyi değiştirme aşkı, biyolojide de kendini göstermiş ve Evrim Teorisi ile birlikte “orijinâl yaratılış düşüncesi” yobazca bir düşünce imiş gibi gösterilmiş, bunun yerine; “varlığın aşama-aşama, bir varlıktan diğerine dönüşe-dönüşe oluştuğu” düşüncesi, başta okullarda olmak üzere her-yerde söylenmeye başlamıştır. Evrim düşüncesine göre hiç-bir varlık orijinâl değildir. Yâni Evrim Teorisi’ne göre siz orijinâl varlıklar değilsiniz. (Bu zorunuza gitti mi?). Bu teoriye göre her şey aşama-aşama, birinden bir diğerine geçerek-dönüşerek oluşmuştur. Aslında bu bilimsel olarak da kanıtlanamamasına rağmen, modern düşünce, “uhrevî olan” ile bağını büyük ölçüde kopardığından ve “fantastik düşünceyi modern-bilim olarak zannettiğinden” ve de sunduğundan dolayı insanların zihinleri iğdiş edilmiş vaziyettedir. Bir varlığın aşama-aşama yaratılmasını, “bir-anda orijinâl olarak yaratılmak”tan daha mümkün görüyorlar.

Hemen şunu söyleyelim ki; yaratılışın nasıl başladığı, yâni ilk yaratılışın nasıl olduğunu insan aklının idrâk etmesi mümkün değildir. Zîrâ yaratmak Allah’a mahsus bir iştir ve bu nedenle onu sâdece Allah bilir. Allah’ın sanatını idrâk etmek o kadar kolay değildir ve aslında yalnızca O’nun bildirdiği kadar bilebiliriz:

“Dediler ki: ‘Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiç-bir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sâhibi olansın” (Bakara 32).

“Tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıktı” sözü, insanların kafasını evrim lehine karıştırmak için ortaya atılmış bir sorudur. Gerçi sorunun antik yunandan bêri sorulan bir soru olduğu ve Aristo’ya dayandığı söyleniyor ama bu soruyu ortaya atanlar, “yaratıcı’dan şüphesi olanlar”dır. Bu şüpheyi Aristo da taşıyordu demek ki. Çok-tanrılı bir sistemde yaratılış ile ilgili her zaman şüphe olur. Îman ise bu soruya çok net cevap verir: “Yumurta tavuktan çıktı. Çünkü Allah tavuğu orijinâl olarak yarattı”.

Evrimcilere göre de sorunun cevâbı çok basittir: Tavuk yumurtadan çıkmıştır. Çünkü evrimsel süreçte tavuk da başka bir varlıktan türemiştir ve tavuğun türediği o varlık yumurtlayan bir varlıktır. Yumurtlama ile olan dönüşüm sonucunda o tür “tavuk türüne” dönüşmüştür. Böylece tavuk yumurtadan çıkmıştır. Tavuk da ne de olsa bir “kuş” türüdür ve bir kuş cinsinin yumurtasından çıkmıştır. Bu cevap bilimsel bir cevap değil, inançla ilgili olan bir cevaptır. Dîne Allah’a değil de dinsizliğe ve bir yaratıcının olduğuna inanmayanların inandığı yada inanmak istediği bir cevap. Gerçi Evrim Teorisi de bir dindir ve Evrim Teorisi’nin de ilahları vardır. Yâni Evrim Teorisi çok-tanrılı bir dindir.

Evrim Teorisi’nde aslında gözlemlenen bir şey yoktur. Söylediklerini gözlemlemiş değildirler. Fakat o şekilde olduğunu varsayarlar. Dünyevî arzuları-ihtirasları o şekilde olmasına uygundur çünkü. Evrimsel biyoloji saçmalığı ile bunu çözmeye çalışıyorlar ama tabî ki de çözemiyorlar. Evrim Teorisi’nde bir “ilk yaratılış” düşüncesi ve inancı olmadığından “ilk” hakkındaki sorular hiç-bir zaman bitmeyecek ve evrim, bilim olmaktan çıkacak ve inanca dönüşecektir. Çünkü Evrim Teorisi’nde sonu gelmez bir “ilk” sorunu vardır. Sürekli olarak: “Ya ondan önce”; “peki o nasıl oldu” soruları sorulur durur. İş en sonunda “şans”a bırakılır. Oysa İslâm’da yâni inançta “ilk” olan Allah’tır. Diğerlerini O yaratmıştır. Gerçek açıklama budur. Evrimcilerin açıklamasını yaptıklarını zannettikleri şeyler kesinlikle bir açıklama değildir, tam tersine bir “açıklamama”dır. Tabi bu “açıklamama”ya “inanan” kişi için mesele yoktur.

Yumurta bir sonuçtur, “neden” değil. İlk yaratılışın nedeni Allah’tır ve sonucu varlıklardır. Fakat türemeler yâni sonraki yaratılışlar sebep-sonuç kuralına göre işler. Yumurtanın sebebi tavuktur. Tavuğun sebebi ise direkt olarak Allah’tır.

Bilindiği gibi her yumurtadan da tavuk çıkmaz. Tavuk olması için bir de horozun olması gerekir. O hâlde yumurta, tavuk-horoz birlikteliğinden çıkar. “Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıktı” sorusunu horoza sorduklarında, horoz o meşhûr cevabı vermiş: “Ben işime bakarım, gerisine karışmam”.

Yumurta en büyük hücre kabûl edilir. Evrim sürecinde her şeyin hücrelerden ve daha alt yapılardan oluştuğu söylenir. Bu nedenle de “canlı varlıkların kökeni hücredir” diye düşünülür. Fakat içinde canlı taşıyan bir yumurtadan bahsediyorsak, içinde bir canlı taşıyan yumurta sâdece hücre olmaktan çıkar. Döllenmemiş yumurtadan ise zâten tavuk çıkmaz. Tüm bunlar bilimsel cevaplardır fakat bu sorunun kesin cevâbı bilim ile verilemez. Sorunun cevâbı; yaratılmış olan her varlığın orijinâl olup-olmadığına inanılması meselesidir. Eğer her varlık orijinâl ise, tavuk ve horoz da orijinâldir ve dolayısı ile yumurta tavuktan çıkmış olur.

Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıktı sorusu aslında, “ilk tavuk ve ilk yumurta nasıl oldu” sorusudur. Yumurtanın tavuktan çıktığı gerçeği sağduyuya uygun olandır. Nitekim “tavuk yumurtladı” deriz ama “yumurta tavukladı” demeyiz. Zâten “yumurtadan tavuk çıkmaz civciv çıkar”; “yumurtadan sâdece tavuk değil, horoz da çıkar” esprileri de mânidardır.

Tavuğun yumurtadan çıktığı kabûl edildiğine, o zaman, “sperm mi insandan, insan mı spermden çıktı” sorusu da anlam kazanır. Fakat böyle bir soru çok anlamsızdır. Çünkü tabî ki sperm insandan çıkar. Fakat eksik olmayan bir yapısı olan insandan sperm çıkar. Organları ve işleyişi eksik olan bir insandan sperm de çıkmaz zâten. Yeterli olgunluğa ulaşamamış olan çocuklardan sperm çıkmaz meselâ. O hâlde eksiksiz bir yapıya sâhip olan varlıklar yumurtlar ve doğurur-doğurtur. En başta insan olmak üzere o eksiksiz varlıklar orijinâl olan varlıklardır. İlk başta yaratılmışlardır ve başta verdiğimiz âyette de söylendiği gibi, sonra da türeme devâm eder. Türeme de bir yaratmadır tabî ki. Bu türemede memeliler yumurtasız, kuş ve tavuk gibi canlılar da yumurta ile türer. İlk yaratılan bir tavuk ile bir horozun birleşmesinden dolayı döllenmiş yumurta oluşur ve o yumurtalardan da tavuklar ve horozlar türemeye devâm eder.

“Ey insanlar!, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve ‘birbirinizi tanımanız ve tanışmanız’ için sizi halklar ve kabîleler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk, renk, soy ve servetçe değil) takvâca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, haber alandır” (Hucurât 13).

Mesele, yaratma ve türeme meselesidir. Yaratma tüm canlılar ve varlıklar için ilk başta bir-anda orijinâl ve çift olarak yaratılırlar. Sonra da bu çiftler kendilerinin aynısı olan yeni nesilleri doğururlar yada yumurtlarlar.

En doğrusunu sâdece Allah bilir.

Hârûn Görmüş
Eylül 2016



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder