“De ki: ‘Hak geldi, bâtıl yok oldu. Hiç şüphesiz
bâtıl yok olucudur” (İsrâ 81).
İslâm’a göre sürekli olarak iki tür
toplum bulunur: İslâm toplumu ve câhiliye toplumu. Seyyid Kutup: “Dünyâ’da iki
sistem vardır. Bunlardan birincisi “İslâm”; ikincisi de; demokrasi, sosyâlizm,
komünizm vb. tüm beşer-aklının ortaya koyduğu sistemlerdir ki, bunların hepsi
de câhili sistemlerdir” der.
Cehâlet, insanın “dünyevî olan”ı bilmemesi ve ondan habersiz
olması demek değildir. İslâm’a göre cehâlet,...
27 Mart 2017 Pazartesi
10 Mart 2017 Cuma
Mustaz’af
“Size ne
oluyor ki, Allah yolunda ve: ‘Rabbimiz, bizi halkı zâlim olan bu ülkeden çıkar,
bize katından bir veli (koruyucu sâhip) gönder, bize katından bir yardım eden
yolla’ diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar (mustaz’af) adına
savaşmıyorsunuz?” (Nîsâ 75).
Mustaz’af: “Haklı iken haksızlaştırılmış; haksızlaştırılmış/güçsüzleştirilmiş
olmasına karşı istikâmetinden geri durmayan/şaşmayan topluluk. Câhiliye
toplumlarında toplumun çoğunluğunu teşkil eden, ezilen,...
9 Mart 2017 Perşembe
Zulüm
“...Allah’a şirk/ortak koşma!. Doğrusu şirk, büyük
bir zulümdür” (Lokman 13).
Zulüm: “Haksızlık. Eziyet,
işkence. Bir şeyi kendi yerinden başka bir yere koymak. “Hayâtı ve kâlpleri
karartmak” anlamında “karanlık”. Eşyâyı bulunduğu mükemmel konumundaki yerinden
etmek” anlamlarına gelir
Zulmün nedeni, “çıkar”dır.
Çıkarını sağlamak yada daha da iyileştirmek için güçlü(!) olan kişinin
başkalarının çıkarlarına türlü şekillerde maddî yada psikolojik olarak
saldırmasıdır. Tek “hak din”...
Gıyb-et
“Ey îman
edenler!, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin
(birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın
(arkasından çekiştirmesin) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever
mi?. İşte, bundan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah,
tevbeleri kabûl edendir, çok esirgeyendir” (Hucurât).
Gıybet: “Arkadan çekiştirmek. Orada hazır olmayan
birisinin aleyhine konuşmak. Birisinin gıyâbında hoşuna...
AKP’nin Değişimi ve Toplumu Dönüştürmesi
“Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada
hîleli- düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkârları kıldık. Oysa onlar,
hîleli-düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar” (En-âm 123).
Târih, bir değişim ve
dönüşümün târihidir. Kâinatta dönmeyen ve bu nedenle de değişmeyen bir şey
yoktur. Fakat varlık içinde sâdece insanın döngüsü ve değişimi -bâzı örnek
dönemler hâriç- “Allah’a göre” değildir. Tüm kâinat tam da Allah’a göre yâni
sünnetullaha göre hareket...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)