“Kendi
istek ve tutkularını (hevâsını-nefsini) ilah edineni gördün mü?. Şimdi ona
karşı sen mi vekil olacaksın?”
(Furkân 43).
Tutku: “İstenç ve yargıları aşan güçlü coşku. Ölçüyü
aşan, güçlü istek durumundaki eğilim” demektir.
Tutku, bir şeye olan arzu ve sevginin sınırı aşarak zıvanadan
çıkmış hâlidir. İnsan aslında olduğundan daha fazla değerli olmayan bir şeye,
nefsinin güdümünde ve kışkırtması altında olduğu için çok fazla değer vermeye
başlar ve böylece tutkular açığa...
31 Mart 2020 Salı
27 Mart 2020 Cuma
Para, Silah ve Makam Sâhipliği Yada “Kânun-Üstü” Olmak
“Hüküm vermek yalnızca
Allah’a âittir” (Yûsuf 40).
“Allah ve Resûlü, bir işe
hükmettiği zaman, mü’min bir erkek ve mü’min bir kadın için o işte kendi
isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resûlü’ne isyân ederse,
artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır” (Ahzâb 36).
“Sonra seni bu emirden
bir şeriat (hukuk) üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin hevâ
(istek ve tutku)larına uyma!”
(Câsiye 18).
Hukuk lûgatta: “Haklar.
İnsanın cemiyet hayâtında...
24 Mart 2020 Salı
Tasavvuf ve “Allah’ı Bilmek” Üzerine
“Allah,
göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nûrunun misâli, içinde çerağ bulunan bir
kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir
yıldızdır ki, doğu’ya da, batı’ya da âit olmayan kutlu bir zeytin ağacından
yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir.
(Bu,) Nûr üstüne nûrdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nûruna yöneltip-iletir.
Allah insanlar için örnekler verir. Allah her-şeyi bilendir” (Nûr 35).
Bu âyet, “Allah’ın
ne...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)